KORKU

Herkese merhaba arkadaşlar :) Bugün başlayıp bitirdiğim bir Stefan Zweig klasiği olan ''Korku'' romanı hakkında düşüncelerimi paylaşacağım sizlerle. Hemen başlıyorum izninizle. Tekdüze yaşamından,mevcut düzeninden,çocuklarından,eşinden sıkılan ve yeni heyecanlar arayan baş karakterimizin atıldığı gönül macerası sonrası karşısına çıkan şantajcı ile evliliğinin tehlikede oluşunu,iç hesaplaşmasını,yaşadığı korkuyu en sevdiklerine itiraf edemeyişini,hayatının bir anda altüst oluşunu, zihinsel işkencelerinin yıkıcı gücünü ele alan muazzam bir eser. Söz konusu başkalarının eksiklikleri,hataları olduğunda insan yargısız infaz etmeyi bilir, fakat konu kendisi olunca adilce yargılamak bir yana dursun kendisine bile itiraf edemez,suçlarını örtbas eder ve bir ömür o korku ile yaşar. Acaba yaptıklarını bir başkası görmüş olabilir mi? Bu düşünce içini kemirir durur. Hatasının gün yüzüne çıkması korkusu, en sevdiklerini kaybetme düşüncesi hayatını bilinmezlikler girdabına sürükleme...