BİR DÜNYA KURDUM KİTAPLARDAN

          Güzel bir bahar gününden herkese merhaba arkadaşlar. George Orwell'in kaleminden ''Bin Dokuz Yüz Seksen Dört''  kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.         Winston Smith ve Julia, kitabın başkarakterleridir. İkisi de parti çalışanıdır. Birbirlerini severler. Gizli gizli buluştukları yerler vardır. Ancak bir gün bir İç Parti üyesi olan O'Brien tarafından yakalanırlar. Düşünce suçlusu olarak yargılanırlar ve işkence edilmek üzere sorguya çekilirler.               Kitap, Okyanusya'nın üçüncü en kalabalık eyaleti Havaşeridi Bir'in ana kenti Londra'da geçmektedir. Bu yerde, çıkardığınız her sesin duyulduğunu, her hareketinizin gözetlendiğini varsayarak yaşamak zorundaydınız. Tele-ekranlar her yerdeydi. Büyük Birader'in gözü herkesin üstündeydi. Büyük Birader, Parti'nin tarih kitaplarında Devrim'in önderi ve koruyucusu olarak biliniyordu.            ...

        Güneşli bir bahar gününden herkese merhaba arkadaşlar. Dan Brown'un kaleminden ''Başlangıç'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle. ''Da Vinci Şifresi'' ve ''Kayıp Sembol'' romanlarından sonra okuduğum üçüncü eseri olan bu kitabı son derece beğendiğimi söyleyerek başlayabilirim.        Edmond Kirsch, ateist bir bilgisayar uzmanı, mucit ve girişimcidir. Tüm dünyaya duyuracağı, bütün dinleri yerinden sarsacak, yüzyıllardır insanların merak ettiği ''Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?'' sorularına cevap bulduğu, bilim dünyasında çığır açacak, yapay zeka teknolojisiyle geliştirdiği bir buluş bulmuştur. Canlı yayında bu buluşunu yayınlamadan önce Hristiyan, Müslüman ve Yahudi üç din adamıyla bunu paylaşır. Din adamları, bu buluşun açıklanması neticesinde insanların dini inanışlarının yok olacağı ve görevlerinin son bulacağı endişesini taşırlar.         Bilbao'daki Guggenheim Müzesi'nde yayınlanacak...

          Güzel bir pazar akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Pınar Melis Yelsalı Parmaksız tarafından kaleme alınan ''Türkiye'nin Modernleşmesinde Kadınlar'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.         Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olan yazar, ODTÜ Sosyoloji Bölümü'nde yüksek lisans eğitimini, Hollanda Leiden Üniversitesi Türkiye Çalışmaları Bölümü'nde doktora eğitimini tamamlamıştır. Ankara Üniversitesi'nde görev yapan yazar, lisans ve lisansüstü düzeyinde Sosyoloji, Sosyal Bilimlerde Yöntem, Bellek ve Siyaset başlıklı konularda, ayrıca aynı üniversitenin Kadın Çalışmaları programında Bellek ve Cinsiyet ve Feminist Yöntem konularında ders vermektedir.         Kitap, Türkiye'deki belli başlı siyasal liderlerin eşlerinin hayat tarihlerinin analizine dayanan bir araştırma kitabıdır. Türkiye'nin modernleşme sürecinde toplumsal cinsiyete dair anlamların, kimliklerin ve yapıların i...

         Güzel bir bahar akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Eserlerini okumaktan büyük keyif aldığım, kalemini çok beğendiğim yazar Osman Balcıgil'in ''İpek Sabahlık'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.       Suat Derviş, Osmanlı Devleti'nin son döneminin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın gazetecilerinden biridir. Romanları Avrupa'da da yayımlanan, dönemin en iyi yazarlarından biridir. Varlıklı bir aileye mensup olup, konservatuvar eğitimi için ablası Hamiyet ile Berlin'e gönderilmiştir. Nazım Hikmet, en yakın çocukluk arkadaşıdır ve Suat Derviş'in ''Hezeyan'' isimli ilk şiirini Alemdar gazetesine göndererek arkadaşına sürpriz yapmıştır. Şiir, gazetenin başköşesinde yayımlanmıştır.        Çok sayıda roman, makale yayımlayarak hayatını kazanan yazar, savunduğu fikirler yüzünden birçok kez gözaltına alınmıştır. Almanca ve Fransızcayı çok iyi derecede konuştuğu için çeviriler de yapmıştır. Refet Paşa'yla il...

         Güzel bir pazar sabahından herkese merhaba arkadaşlar. Yarın bayram! Bu yüzden dilerim ki herkes sevdikleriyle birlikte sağlıklı, huzur dolu ve çok mutlu bir bayram geçirir. ''Nerede o eski bayramlar?'' klişesine girmek istemesem de çocukluğumuzdaki gibi bir bayram temennisiyle başlayarak kitap yorumuna geçeyim izninizle. Sevdiğim bir arkadaşım tarafından hediye edilen ve Ahmet Mithat Efendi tarafından kaleme alınan ''Müşahedat'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.        Kitaptaki başkahraman yazarın kendisi, Ahmet Mithat Efendi'dir. Yazar, müşahedat ettiği olayları bir roman olarak ele alarak roman içinde roman oluşturmuştur. Bir vapurda giderken üç kadının ilginç sohbetine tanık olarak merak duygusuyla ve bunu kaleme alma isteğiyle kadınları takip etmeye başlar. Bu kadınlarla iletişime geçtikten sonra hikayenin seyri başlar. Hikayedeki karakterlerin geçmişlerini öğrenip bunu bir kitap haline getirmeye çalışan Ahmet ...