Kayıtlar

ZOR OLSA DA HAYAT DEVAM EDİYOR

Resim
            Güzel bir kış ayından herkese merhaba arkadaşlar. Motivasyona ihtiyacım olan bir zamanda okuduğum ve kendime çok fazla şey kattığım bir kitabın yorumlarını sizlerle paylaşacağım bugün. Rövşen Abdullaoğlu'nun kaleminden yazılmış ''Zor Olsa da Hayat Devam Ediyor.'' Rövşen Abdullaoğlu, doğubilimci ve psikolog olmanın yanı sıra Azerbaycan'ın çok satan yazarlarından biridir. Motivasyon psikolojisi, felsefe ve teoloji türünde yayımlanmış 26 kitabı vardır. Bu kitap, bir kişisel gelişim kitabından öte insanın psikolojik olarak kendini ve motivasyonunu geliştirmesi için neler yapılabileceğine dair katkı sağlayabilecek bir kitaptır. Zaten bu anlamda motivasyon psikolojisi kitapları serisinde de yer alan bir kitaptır.           Rövşen Abdullaoğlu'nun bu kitabında hayata dair edindiği tecrübeler üzerine hikayeler mevcut. Bu hikayeleri samimi ve akıcı bir dille anlatması sayesinde kitabın sayfalarını bir arkadaşımla konuşur gibi çevi...

AKLI ÜÇ KARIŞ HAVADA

Resim
            Güzel bir haftadan herkese merhaba arkadaşlar. Bugün bahsedeceğim eser Lidya Nasman'ın kaleminden ''Aklı Üç Karış Havada''. İlk olarak yazarımızın biyografisine göz atalım dilerseniz. 20 Ağustos 1979'da İstanbul'da doğan yazar, ilk ve orta öğrenimini Özel Cent Kolej'inde tamamlamıştır. Ulus Koleji'nde liseyi okuduktan sonra İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde Psikoloji bölümünü bitirmiştir. 2012 yılından beri Afrika ülkelerinde yaşayan yazar, önce Cezayir daha sonra Etiyopya'da kazandığı deneyimleri ilk romanı olan ''Aklı Üç Karış Havada'' ile bizlerle paylaşmayı hedeflemiştir.          Son derece başarılı kurgusu ve akıcı anlatımıyla üç kadının yaşadığı üç farklı hayatı buluşturuyor okuruyla Lidya Nasman. Sude güzel, çekici ve ünlü bir sanatçı ve içindeki küçük kız çocuğunu daima saklayıp ''güç'' maskesi ardında yaşayan bir kadın. Miraç güzel, başarılı, yardımsever ve aşkı yaşamaktan korkan bir kadın. ...

KENDİNE AİT BİR ODA

Resim
         Güzel bir haftadan herkese merhaba arkadaşlar. Daha önce blogumda eserlerine yer vermediğim bir yazarla başlamak istiyorum yazıma. Yorumlarını paylaşacağım eseri ise ''Kendine Ait Bir Oda''. Eserini daha iyi benimseyebilmek adına dilerseniz öncelikle yazarla ilgili araştırmalarıma yer vermek isterim.          Virgina Woolf 25 Ocak 1882'de Londra'da Viktorya döneminin ünlü yazarlarından olan Sir Leslie Stephen'in kızı olarak dünyaya gelmiştir. İçinde yaşadığı Viktorya dönemine olan nefretini her daim satırlarında dile getiren Woolf, erkek kardeşlerinin aksine okula gidemeyerek dönemin talihsizliğinden nasibini almıştır. Varlıklı bir aileden gelmesi sebebiyle babasının da desteği ile kendini evde geliştirmeye başlamıştır. Küçük yaşta yazmaya başlayarak öykülerini okuyucularıyla buluşturmuştur. 13 yaşındayken ağır bir grip sebebiyle annesini kaybetmiştir. Ne yazık ki bu kayıp ona ağır bir sinir hastalığı olarak geri dönmüş ve korku...

SARDALYE SOKAĞI

Resim
           Hoşgeldin 2021! Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni hedefler, yeni kitaplar diyerek yıla taze ve güzel bir başlangıç yapalım birlikte. Dilerim ki hepimiz için sağlık başta olmak üzere hedeflerimize ulaştığımız harika bir yıl olur. Yılın ilk eseri John Steinbeck'ten ''Sardalye Sokağı''. Bu muazzam kitap, blogumda yer verdiğim ilk Steinbeck eseri olduğu için benim için fazlasıyla özel. Büyük buhran ve savaş dönemlerinde 1930'lu yılların Amerika'sını anlatan üçlemenin ilk kitabıdır. Tatlı Perşembe ve Yukarı Mahalle ise serinin sırasıyla diğer kitaplarıdır.            Bilim insanı Doc, bakkal Lee, barmen Eddie, ressam Henry, Ayı Sancağı Lokantası sahibi Dora, mahallenin ayak takımı Mack ve arkadaşlarını konu alan Sardalye Sokağı'nda yoksul ve emekçi insanların hayatına yer verilir. Sıradan ve normal olamasalar da, bir şekilde kendi dünyalarını güzelleştirme çabasında olan, hırstan yoksun, bomboş bir depoyu bir ev haline get...

KADININ FENDİ

Resim
            Harika bir günden herkese merhaba arkadaşlar. Daha önceden blog yazılarımda yer verdiğim ''Doppler'' ve ''Bildiğimiz Dünyanın Sonu'' eserlerinin yazarı olan Erlend Loe'nin kitabı ''Kadının Fendi''nden bahsedeceğim bugün sizlere. İnsanın modern dünyadaki çıkmazlarını büyük bir ustalıkla anlatan Erlend Loe, bu kitabını da yarı mizah yarı hüzün dolu hikayesiyle kendine has dünyasında harmanlayarak sunuyor okuruna. Eserleri yirmiden fazla dilde okunan Norveçli yazarımız, bu eserini 24 yaşındayken ele alıyor. Petter Naess'in yönetmenliğinde 2007'de beyaz perdeye de aktarılan bu kitapta, değişen ilişki biçimlerine, kadın-erkek rollerine esprili ve incelikli üslubuyla yer veriyor.            Postmodern dünyaya sıkışıp kalmış, çağa uyum sağlayamamış genç bir adamın yaşamına bir anda dahil olan Marianne adlı genç bir kadınla inişli çıkışlı ilişkisi üzerinden akıcı ve yalın bir dille anlatılıyor hikaye. Kahramanımızın yaşamı...

GÖĞÜ DELEN ADAM

Resim
            Herkese merhaba arkadaşlar. Bugün muhteşem bir kitabın yorumlarını paylaşacağım sizlerle. Erich Scheurmann tarafından kaleme alınmış olan ''Göğü Delen Adam''. İçinde yaşadığımız modern dünyaya şöyle dışarıdan bakabilmek, dünyamızı taptaze bir bakış açısıyla görebilmek mümkün müdür sizce? ''Göğü Delen Adam'' kitabına göre bunu yapsa yapsa bizim medeni olarak adlandırmadığımız, dış görünüşlerine bakarak ilkel olduklarını düşündüğümüz insanlar yapabilir.             Medeniyet adını verdiğimiz topraklardan çok çok uzaklarda Büyük Okyanus'un güneyinde Samoa Adaları'nda yaşayan Polinezyalı halkların şefi Tuiavii'nin ağzından anlatılır olaylar. Bir süre Avrupa'da yaşamış, Avrupa'nın kültürü hakkında bilgi sahibi olmuş olan bu kabile şefi kendi memleketine döndüğünde halkına bir mektup yazar. Dolayısıyla hikaye, onun kendi halkına yazdığı bir mektup olarak kaleme alınıp o şekilde oluşturulmuştur.        ...

ERMİŞ

Resim
            Karantina günlerinden herkese merhaba arkadaşlar. Daha önce eserlerini okuma şansına erişemediğim ve okuduğum ilk eseri ''Ermiş'' olan yazar Halil Cibran'dan bahsetmek isterim sizlere. Halil Cibran 19. yüzyılda Osmanlı coğrafyasında bugünkü Lübnan topraklarında dünyaya gelmiştir. Fakat sonradan Amerika'ya göç etmek zorunda kalıp hayatının geri kalan kısmını Amerika'da geçirmiştir. Fakat hiçbir zaman Amerikan vatandaşı olmamış, doğduğu topraklara ve köklerine bağlı bir yazar olmuştur. Eserlerinin bir kısmını kendi dilinde Arapça olarak, bir kısmını ise İngilizce olarak yazmıştır.           ''Ermiş'' eserinde El Mustafa karakterinin 12 yıl boyunca yaşadığı topraklardan, Orphalese kentinden ayrılma vaktinin gelişiyle başlar hikaye. El Mustafa'nın gemisinin gelmesiyle Orphalese halkı El Mustafa isimli Ermiş'in etrafında toplanır ve ona sorular yöneltir. Ermiş'in halka verdiği hazine değerindeki öğütlerle kitabın işleyişi d...