Kayıtlar

MILENA'YA MEKTUPLAR

Resim
          Güzel bir bahar gününden herkese merhaba arkadaşlar. Bugün Franz Kafka'nın kaleminden ''Milena'ya Mektuplar'' kitabının yorumunu paylaşacağım sizlerle.          Milena ve Kafka'nın arkadaşlıkları, Milena'nın Kafka'nın eserlerini Çekçeye çevirmesiyle başlar. Milena, Viyana'da yaşayan evli, yetenekli ve etkileyici bir gazetecidir. Kafka'nın ise başından iki nişan geçmiştir. İş görüşmeleriyle başlayan mektuplaşmaları zaman geçtikçe aşk ilişkisine dönüşür. Kafka ve Milena'nın ortak özellikleri hasta olmalarıdır. Kafka tüberküloz hastasıdır. Bu hastalığa Milena ile tanışmadan önce tutulmuştur. Hastalığı süresince yazılarını yazmaya devam eder. Milena ile mektuplaşmak Kafka için bir umut, bir ışık olmuştur. Milena evli ve uzakta bir yaşam sürdüğü için, Kafka için imkansız bir aşktır. Ancak bu aşkına gün geçtikçe daha çok bağlanır ve her gün aksatmadan ona mektup yazar. Mektuplarında Milena ile Viyana'da yüz yüze görüştüğü dört gün...

KEYİF VERİCİ MADDELERİN TARİHİ: CENNET, TAT VE MANTIK

Resim
            2022 yılının Ocak ayından herkese merhaba arkadaşlar. Wolfgang Schivelbusch tarafından kaleme alınan ''Keyif Verici Maddelerin Tarihi: Cennet, Tat ve Mantık'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.          ''Keyif verici maddeler modern insanın tarihinde nasıl bir rol oynamıştır? Avrupa'da belli dönemlerde neden yepyeni keyif verici maddeler ortaya çıkmıştır? Kahve, çay ve tütün sömürgeciliğin tamamen rastlantısal birtakım keşifleri midir, yoksa daha önce hiç bilinmeyen yeni zevk gereksinimlerini mi giderirler? Bu yeni zevk gereksinimleri nasıl betimlenebilir? Neden ortaçağda Doğu'dan gelen baharatla çeşnilendirilmiş yemeklere karşı yoğun bir ilgi ve iştah vardı? Neden 17. yüzyılda bu iştah aniden kapandı? Neden 18. yüzyılda aristokrasi çikolatayı tercih ederken burjuvazinin gözü kahveden başka bir şey görmüyordu? Nasıl oluyor da tütün önce pipoyla, daha sonra da sigara ve puro olarak içilirken, 18. yüzyılda...

BRIDA

Resim
      Güzel bir Kasım gününden herkese merhaba arkadaşlar. Paulo Coelho'nun kaleminden ''Brida'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle. Yazarın, Simyacı'dan sonra okuduğum ikinci kitabı olan ''Brida'' severek okuduğum kitaplar arasında yerini aldı.      21 yaşındaki güzel, İrlandalı bir kız olan Brida'nın bilgiye erişme ve arayış öyküsünü anlatan kitapta yazar, kadim bilgelikten verdiği örneklerle kaleminin ustalığını konuşturarak mutlaka okunması gereken bir eser ortaya koyuyor. ''Simyacı'' romanında olduğu gibi bu eserinde de anlatmak istediklerini sade ve akıcı bir dille okura anlatıyor. İnsanın kendini arayışını büyücülük, cadılık üzerinden dile getiren kitapta çarpıcı bir aşk, tutku, gizem ve esriklik kavramları ön plandadır.      Korkularının üstesinden gelmeyi öğreten bilge bir erkekle, dünyanın gizli müziğine ayak uydurarak dans etmeyi öğreten bir kadın sayesinde kendi yazgısını arayan Brida, kişisel ilişki...

BİR NEFES MAVİ

Resim
            29 Ekim gününden herkese merhaba arkadaşlar. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 98. yılı kutlu ve mutlu olsun! Bugün, Halil Onur Ezcan tarafından kaleme alınan ''Bir Nefes Mavi'' kitabının yorumlarını paylaşacağım sizlerle.           ''Kar Tanesi Sakladınsa Beni Kalbinde'' kitabıyla başladığım serüvene yazarın ikinci kitabı olan ''Bir Nefes Mavi'' ile devam etmekten büyük mutluluk duyuyorum. ''Mavi'' rengine ve İstanbul'a aşık bir insan olarak bu kitabı enfes bulduğumu söyleyebilirim. Halil Onur Ezcan'la sohbet etme şansına sahip olduğum kadarıyla beyefendi kişiliğinin ve içindeki iyiliğin ve saflığın kitabındaki karakterlere yansıması sayesinde kitabı büyük bir istek ve heyecanla okuyup bitirdim.           Yeni mücevher ustası olma yolunda bir ok gibi kendi mavisine yol alırken yalnızca kendisini değil tüm dünyayı değiştirmeyi amaç edinen Özgün karakterinin ...

GECENİN SONUNA YOLCULUK

Resim
        Güzel bir Ekim sabahından herkese merhaba arkadaşlar. Louis Ferdinand Celine tarafından kaleme alınan, Yiğit Bener tarafından çevrilen, beni son derece etkileyen bir kitap olan Gecenin Sonuna Yolculuk'un yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.       ''Yeraltı Edebiyatı'' denilen türün başlangıcı olarak kabul edilen bu kitap dünya edebiyatında önemli bir yere sahiptir. Birçok okurun, Hakan Günday'ın bu kitaba olan sevgisinden, bu kitabı defalarca okumasından kaynaklı olarak kitabı merak edip okuduğu söylenmektedir. Böylelikle Hakan Günday'ı seven okurların etkisiyle kitaba olan ilgi artmıştır. Kitap, ilk olarak 2002 yılında yayımlanmıştır. Yarı otobiyografik bir kitaptır. Oldukça etkileyici ve akıcı bir biçimde dilimize çevrilmiştir.       Başkarakter Ferdinand Bardamu'nun, Birinci Dünya Savaşı'na katılarak Fransız ordusunda yer almasıyla başlar hikaye. Ölüm korkusu her an ensesindedir ve savaştan kaçabilmenin yollarını arar. Ask...

KAR TANESİ SAKLADINSA BENİ KALBİNDE

Resim
      Güzel bir eylül akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Halil Onur Ezcan'ın kaleminden çıkan ''Kar Tanesi Sakladınsa Beni Kalbinde'' kitabının yorumunu paylaşacağım bugün sizlerle.      Dilerseniz ilk olarak yazarımızı tanıyarak başlayalım. Aslen Kırklareli Babaeskili olan Halil Onur Ezcan 35 yaşındadır. Türk Standardları Enstitüsü'nde makine yüksek mühendisi olarak çalışmaktadır. İnsanlığın içindeki iyiliği görmeyi ve onları en iyi versiyonlarına ulaştıran olasılıklar üzerine kitaplar yazmayı seven yazar, ilkokuldan beri yazmaktadır. Kendisiyle yaptığım sohbet sırasında söylediği cümleleri sizlere şu şekilde aktarmak isterim: ''Hayatta görüp yapmak istediklerimi gerçekleştirebildiğim bir dünyayı kurgulamak içimdeki yazma hevesini körüklüyor. Yazma yeteneğimi de bu şekilde keşfettim. Kurguladığım dünya beni mutlu ettikçe kendimden bir parça taşıyan karakterler yarattım. O karakterler ile dünyayı değiştirdiğimi ve dünyanın iyilik ve adalet dolu bir y...

FARELER VE İNSANLAR

Resim
          Güzel bir pazar gününden herkese merhaba arkadaşlar. Lise yıllarında okuduğum, ancak blogumda ilk kez yer verdiğim çünkü ikinci kez okuduğum John Steinbeck tarafından kaleme alınmış ''Fareler ve İnsanlar'' kitabının yorumunu paylaşacağım bugün sizlerle.         ''Fareler ve İnsanlar'', Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan John Steinbeck'in çağımızın toplumsal ve insani meselelerini ustalıkla resmettiği eserlerin modern dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer almaktadır. Yazar, tozpembe olmayan gerçeğe dayalı bir umudun melodisini taşıyan romanında çarpıcı bir olay örgüsü ile okuruna seslenir.          İki mevsimlik tarım işçisi olan George Milton ve Lennie Small'un öyküsü anlatılır kitapta. Lennie akli dengesi bozuk, saf, temiz, fiziksel olarak son derece güçlü kuvvetli biriyken George zeki, kurnaz, çevik ve dostluğun yükünü çoğu zaman üzerine almış biridir. Bu iki insanın küçük bir toprak satın ...