Kayıtlar

BEYNİNİZİ DEĞİŞTİRİN HAYATINIZ DEĞİŞSİN

Resim
            Güzel bir hafta sonundan herkese merhaba arkadaşlar. Dr. Daniel G. Amen tarafından kaleme alınan ''Beyninizi Değiştirin Hayatınız Değişsin'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.             Dr. Amen doktor, iki kurul sertifikalı psikiyatrist, öğretmen ve yazardır. Genel sağlık ve başarının temelinin beyin sağlığı olduğuna inanmaktadır. Kaliteli bir yaşamın sağlıklı bir beyinle mümkün olduğunu düşünmektedir. Bu yüzden de yaptığı çalışmalar ile insanların daha iyi beyinlere ve hayatlara sahip olmalarına yardım etmektedir.             Kitap, üç kısımdan oluşmaktadır. İlk kısımda, görüntülemenin her şeyi nasıl değiştirdiği konu edilir. İkinci kısımda, hayatımızı yöneten beyin sistemleri anlatılır. Üçüncü kısımda ise hastalıkları iyileştirmek için beyin savaşçısının yolu hakkında önemli bilgiler verilir.            Beyni daha iyi hale get...

KARABİBİK

Resim
          Güzel bir Temmuz akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Nabizade Nazım tarafından kaleme alınan ''Karabibik'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.         Nabizade Nazım, Tanzimat Dönemi'nin ikinci kuşak yazarlarındandır. Bilim dergisi niteliğindeki Servet-i Fünun dergisinin de ilk yazarlarındandır. ''Karabibik'' eseri gerçekçi-doğalcı akımın ilk örneğidir. Türk edebiyatında köy ve köylü konusunu işleyen ilk yapıttır. Cümleler basit, sıradan, bir köylünün kullanabileceği yalınlıktadır. Yöresel konuşmalar, aslına bağlı kalınarak aktarılmıştır.          Eserdeki olayların geçtiği yer, Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Beymelik köyüdür. Eserin başkarakteri Karabibik yoksul, hırslı, çalışkan bir köylüdür. Babası ölünce Karabibik'e on iki dönümlük bir tarla miras kalır. Dört dönümünü askerlik bedeli olarak kullandığı için sahip olduğu tarla sekiz dönümlük verimsiz, taşlı ve yabani otlarla kaplı bir yer...

AŞK DOĞARKEN ÖLÜR

Resim
         Güzel bir Temmuz ayından herkese merhaba arkadaşlar. Fahri Coşkun tarafından kaleme alınan ''Aşk Doğarken Ölür'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.        Fahri Coşkun, aslen Rizeli'dir. Karikatüre ilkokul çağlarında evin duvarlarını çizerek başlamıştır. Usta bir mizah ve roman yazarıdır. ''Ceset Duvarları'' romanı sinemaya da uyarlanmıştır. Toplamda 28 adet kitabı vardır.        ''Aşk Doğarken Ölür'' kitabında yazar, hayal gücünün sınırlarının ötesine geçerek çılgın bir kurgu oluşturmuş, aşkı ve hayatı anlamlandırmaya çalışmıştır. Kitabın dili sade, akıcı ve anlaşılırdır. Hayatı ciddiye almayan tarafı, gözlemleri ve bunları dile getiriş şekli ilgi çekicidir.         Kitabın başkarakteri Fethi, hem ressam hem yazardır. Yıllar önce portresini çizmek için vesikalık resmini aldığı Tigel isimli genç kadına aşık olur. Aradan on yıl geçmesine rağmen ona olan aşkını itiraf edemez,...

FAHRENHEIT 451

Resim
             Güzel bir pazar sabahından herkese merhaba arkadaşlar. Ray Bradbury tarafından kaleme alınan ''Fahrenheit 451'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.             1953 yılında yayımlanan kitap, bir distopyadır. Kitap, yazarın kısa hikayelerinin birleşimi olup, bilim kurgu türündedir. 1950'li yıllar Amerika ve Sovyetler arasındaki soğuk savaşın en üst safhada olduğu yıllardır. Ayrıca radyonun yanı sıra her eve televizyonun girdiği yıllardır. Televizyona olan yoğun ilgi nedeniyle insanlar kitap okumamaya başlamıştır. Buna bir eleştiri ve uyarı niteliğinde, yazar ''Fahrenheit 451'' kitabını kaleme almıştır. Kitabın ismi konusunda pek çok kez kararsız kalan yazar, Los Angeles itfaiye şefine ulaşarak bir kitap kağıdının kaç derecede tutuşup yandığını sorar ve gelen cevap kitabın başlığı olur.            Cehaletin mutluluk olduğuna vurgu yapan kitapta, insanların mutluluğu y...

SENİNLE BAŞLAMADI

Resim
        Güzel bir yaz akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Mark Wolynn tarafından kaleme alınan ''Seninle Başlamadı'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.       Kalıtımsal zincirde yer alan acı hikayeler her zaman kendi kendine bitmeyebilir ve hisler yaşamaya devam edebilir. Bilinçaltında kalan şeyler yok olmaz, aksine bu kalıplar tekrarlamaya devam eder. Geçmişle olan bağlarımızı reddetmek bizi kendimizden uzaklaştırır ve yaşadığımız sorunları artırır. Bu açıdan farkındalık kazanmak ve zihinden özgürleşmek önemlidir.       Kitapta kullanılan araç, endişe ve korkularımızın saklı kalan dilidir. Kalıtsal aile travmalarının kim olduğumuza etkileri ve yaşadığımız sorunların üstesinden gelmenin yollarını sayısız örnekler üzerinden, bilimsel olarak kanıtlanmış yöntemlerle sunmaktadır. Kalıtsal olarak deneyimlenen travmalar, güç ve dayanıklılık kazanarak gelecek kuşaklara aktarılır. İkinci ya da üçüncü nesil tarafından algılanan...

KÜRK MANTOLU MADONNA

Resim
        Güzel bir yaz gününden herkese merhaba arkadaşlar. Sabahattin Ali'nin kaleminden ''Kürk Mantolu Madonna'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.       Kitabın anlatıcısı, bankadaki küçük memuriyetinden çıkarıldıktan sonra iş aramaya başlar. Bir gün mektep arkadaşlarından Hamdi'ye tesadüf eder. Hamdi, ona kendi iş yerinde bir iş bulur. Bu iş yerinde aynı odada çalıştığı Raif Efendi sessiz, sakin, kendi halindedir. Kimseyle konuşmayan, yalnızca işiyle ilgilenen bir karakterdir. Kitabın anlatıcısı, Raif Efendi'yi yakından tanımak, onunla arkadaş olmak ister. Bir gün Raif Efendi hastalandığında, kitabın anlatıcısı onu evinde ziyaret eder. Raif Efendi çok hasta olduğundan işe geri dönemeyeceğini anlar ve iş yerindeki tüm eşyalarıyla birlikte siyah defterini de kendisine getirmesini rica eder. Bu defter, Raif Efendi'nin tüm yaşanmışlıklarını kaleme aldığı bir defterdir. Kitabın anlatıcısı, bu defterin bir gün boyunca kendisinde kalmasını ...

TİBET'İN GENÇLİK PINARI

Resim
              Mayıs ayının son akşamından herkese merhaba arkadaşlar. Peter Kelder tarafından kaleme alınan ''Tibet'in Gençlik Pınarı'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.             Peter Kelder, bir gün parkta oturmuş gazetesini okurken altmışlı yaşlarının sonlarında olan bir adamla tanışır. Yazarın Albay Bradford adını verdiği adam emekli bir subaydır. Albay Bradford yıllar önce Hindistan'a atandığı zaman yerlilerden etkileyici ve ilginç hikayeler duyduğunu anlatır. Bu hikayelere göre bir grup Tibetli Budist rahip, gençliğin sırrını bulmuşlardır. Bu sır yalnızca bu kişiler arasında aktarılan bir miras olmuştur. Albay Bradford, Tibet'in gençlik pınarını bulmak için yola çıkacağını söyler. Bu yolda, Kelder'in ona eşlik edip etmeyeceğini sorduğunda Kelder olumsuz yanıt verir.            Aradan dört yıl geçtikten sonra bir gün Albay Bradford, Peter Kelder'in görünce şaşkınlığa u...