IKIGAI: JAPONLARIN UZUN VE MUTLU YAŞAM SIRRI

            Güzel bir yaz gününden herkese merhaba arkadaşlar :) Bu yaz, her zamankinden farklı bir yaz. Sosyal mesafeye dikkat edilen, sakin ve tenha plaj yerlerinin tercih edildiği bir yaz. Gerekli tedbirlere uyulduğu taktirde olumsuz hiçbir durumun bizleri bulmadığı huzurlu bir tatil temennisinde bulunarak ''deniz, kum, güneş'' muhteşem üçlüsü yanında okuduğum kitapla ilgili deneyimlerimi sizlerle paylaşmak isterim. Tatil için yanıma aldığım kitap ''Ikigai''. Hector Garcia ve Francesc Miralles tarafından kaleme alınan bu şahane faydalı bilgiler içeren kitabın, Japonların uzun ve mutlu yaşam sırlarının gerek röportajlar halinde gerekse deneyimlerin yorumlarla ve bilimsel kaynaklarla ifade edilişi şeklinde bir araya getirildiği içinizi ısıtacak rehber niteliğinde bir kitap olduğunu söyleyebilirim.
              Gizemli bir kelime olan ''ikigai'', ''hep meşgul kalarak mutlu olma'' olarak çevrilebilen Japonca bir kavramdır. Japonya'nın güneyindeki Okinawa sakinlerinin olağandışı uzun ömürleri ''ikigai'' kavramı ile açıklanabilir. Japonya'nın antioksidan içeren limonumsu meyvesi shikuwasa en çok Okinawa'da yetiştirilir. Uzun yaşamın sırlarının temelini sağlıklı ve iyi beslenmek, dışarıdan gelenlere düşmanlık beslemek yerine ''daha önce tanışmamış olsan bile herkese kardeşin gibi davran'' anlamına gelen ichariba chode prensibine göre yaşamak, hayat amacı edinmek ile güçlü sosyal bağlar oluşturmak ilkeleri oluşturuyor.
                ''Midenin yüzde 80'ini doldur'' anlamına gelen ''Hara hachi bu'' cümlesi kadim bilgeliği ve tıka basa yemek yememeyi tavsiye eder. ''Sağlam kafa, sağlam vücut'' ilkesi ile zihinsel eğitimin birçok açıdan yararlı oluşunu alıntılamak isterim: ''Belli bir görevi ilk kez yaparak beyninizi çalıştırmaya başlıyorsunuz. İlk başta çok zor görünse de nasıl yapacağınızı öğrendikçe eğitim işe yaramış olur. Ustalaşmaya başladığınız için, bunu ikinci kez yapmanın daha kolay olduğunu anlarsınız. Bunun, kişinin ruh haline harika bir etkisi olur. Özünde bu, sadece elde edilen sonuçlarla değil, benliğe duyulan saygıyı da etkisi altına alan bir dönüşümdür.'' Zihnin yaşlanma karşıtı stratejileri olarak her gün yeni bir şeyler öğrenme ve yeni durumlarla uğraşmanın öneminden sıkça bahsedilir.
                Hücresel yenilenmeyi zayıflatarak yaşlanmayı hızlandıran stres ile baş etmenin temel yönteminin benliğe odaklanma olduğu vurgulanır. Biyolojik ve fiziksel etkilerinden uzunca bahsedilen streste, stoacı bir tutum olan aksiliklerle karşılaşıldığında soğukkanlı ve dingin olma halinin olumlu sonuçları anlatılır. Günlük hayatın keşmekeşinde sürekli olarak bir şeyleri yetiştirme telaşında oluşumuz, kaygı ve stres seviyemizi olması gerekenden üst seviyede tutar ve bu da bedeni yaşlandırır. Oysaki sakin ve sükunet dolu bir yaşam uzun ve mutlu yaşamın sırlarıdır. Hayatta kaybedilince geri getirilmesi güç olan en önemli değerimiz sağlığımızdır. Sağlık elden gidince bir şeyleri yetiştirme telaşımız nafiledir. İş, kariyer, başarının bir değeri yoktur ki sağlık olmayınca. Uzun ömürlülük telaşsız, temkinli yaşam biçimlerinde gizlidir.
                 ''Hayatın amacını bulmaya yönelik püf noktaları'' başlıklı bölümde psikanaliz ve logoterapi arasındaki farklar anlatılır. Varoluşsal öfke, kişinin yaşam amacı kalmadığında ortaya çıkar. ''İhtiyacımız olan huzurlu bir varoluş değil, sahip olduğumuz becerilerle üstesinden gelmeye çalıştığımız zorluklardır.'' Zorluklardan çıkmak için güçlü gereksinim duyanlar hayatta kalma şansına en çok sahip olanlardır. Vaka incelemelerini ele alarak çeşitli terapi yöntemleri hakkında geniş bilgiler sunar. Morita terapisi, Naikan meditasyonu gibi yöntemlerde ortak bir nokta vardır: ikigai.
                  Geçmiş ve gelecek kaygısından uzakta bir anlayışın benimsenerek akışa kapılmanın önemi anlatılır. Peki nedir bu akış? ''İnsanın kendini, her şeyden üstün tuttuğu bir etkinliğe kendini kaptırma halidir.'' Bu esnada aklımız yerindedir ve somut bir işe odaklanırız. Beden ve zihin uyumludur. Albert Einstein der ki: ''Mutlu bir adam o andan o kadar memnundur ki geleceğe kafa yormaz.''
                  Ikigaimizle temasta olmak için zaman ve mekan yaratacak çeşitli fikirlerden bahsedilir. ''Pomodoro tekniği'' günlük hayatta kullandığım etkili bir teknik ve henüz bu teknikten haberdar değilseniz mutlaka öğrenip uygulamanızı tavsiye edebilirim arkadaşlar.
                   ''Ganbaru'' kelimesi Japonca öğrenmeye başlayan birinin ilk öğrendiği kelimedir ve ''sonuna kadar direnmek'' ya da ''kişinin elinden gelenin en iyisini yaparak dik durması'' anlamına gelir. Zorluklar karşısında yılmamak ve bu yolda mücadele etmek bizi mutluluğa götüren anahtar ilkelerdir. Birçok kez denediğimiz halde o işin üstesinden gelemiyorsak o işin yeteneklerimizin üstünde bir iş olduğunu da kabullenmeli ve ona göre bir uğraş belirlemeliyiz. Denemeden bunu keşfedebilmek mümkün değildir. ''Mutluluk sonuçta değil, süreçtedir.'' ''En mutlu insanlar en çoğunu elde edenler değildir, vaktini akışı yakalayarak geçirenlerindir.'' ''Akış güzemlidir. Kas gibidir: Ne kadar çalıştırırsanız o kadar akarsınız ve ikigainize o kadar yakın olursunuz.''
                    Ikigainin bir diğer ilkesi ise ''öğrenmeyi hiç bırakmamak''tır. Oldukça etkilendiğim o kısmı alıntılamak isterim izninizle. ''Yaşlanabilir ve fiziksel olarak titreyebilirsin, damarlarındaki bozulmaları dinlemek için gece uyanık kalabilir, tek aşkını özleyebilirsin, dünyanın kötücül deliler tarafından harap edildiğini görebilir ya da onurunun zihnin alt kanallarında boğulduğunu fark edebilirsin. Öyleyken bile tek bir şey geçerlidir: öğrenmek. Dünyanın neden sallandığını ya da onu neyin salladığını öğren. Zihnin asla yorulmadığı, uzaklaşmadığı, işkence edilemediği, korkmadığı ya da şüphe duymadığı ve pişman olmayı hiç hayal etmediği tek şey öğrenmektir.''
                    ''Doğaya saygı''yı temel alan Okinawa bölgesinde dağların, nehirlerin, denizin, ağaçların, toprağın, rüzgarın, hayvanların birçok hikayesi vardır. Kutlamalar bu bölge insanlarının hayatının önemli bir parçasıdır. ''Yaşamdaki mutluluğun ana şartları: Yapacak bir şey, sevecek biri ve umut edecek bir şey''dir.
                     ''Ikigai perhizi'' başlıklı bölümde dünyadaki en uzun ömürlü insanlarının yeme-içme alışkanlıkları bilimsel verilerle desteklenerek anlatılır. Sofralarında bulunan küçük porsiyonlu fakat çok çeşitli doğal antioksidan içeren besinler, dinç olmalarının en önemli sebebi olarak görülür.
                      Kitabın son bölümlerinde sağlığı ve uzun ömrü destekleyen egzersiz tekniklerine görsel ve yazınsal olarak yer verilir. Bu yöntemler günlük hayatta kolaylıkla uygulayabileceğimiz oldukça faydalı egzersizlerdir. ''Daha iyi nefes al, daha uzun yaşa'' ilkesi ile zihin ve beden gelişiminde toplanan materyallerin özeti şeklindedir.
                      Yaz mevsiminin verdiği mutluluk ve ışıltıyla beraber bu kitabı okuyup, çeşitli notlar alarak daha önceki bilgilerimle de birleştirerek kendime nasihatler çıkardığım ve sizler için de rehber olabileceğini düşündüğüm bölümleri paylaşarak nacizane yorumlamaya çalıştığım yazımı Reinhold Nieburh'un sükunet duası ile sonlandırıyorum: ''Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri sükunetle kabul etme lütfunu bahşet. Değiştirmem gereken şeyleri değiştirmek için cesaret ve ikisi arasındaki ayrımı yapabilmek için bilgelik ver.'' Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Yorumlar

  1. Sevgili Gizem,
    yine şahane bir analiz yazısı karşımızdasın :) daha önce duymadığım ve bende ciddi bir merak uyandıran bir terim oldu ikigai.oburca yemek yememek,eksikliklerimizi olgunlukla kabul etmek ve mutluluğun sonuç değil bir süreç olduğu ifadelerine bayıldım.anladığın kadarıyla kişinin kendini tanımasını ve belki özeleştiri ile aklının,yeteneklerinin sınırlarını keşfedip daha doğru adımlar ile yol almasını salık veriyor bu kitap. en kısa zamanda edinip okuyacağım :) ben de freud'tan bir alıntı yaparak yorumumu bitireyim : "evrendeki en büyük gösteri sen aklını keşfettiğin an başlar."
    bu güzel yazı için teşekkürler,sevgiler..

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkürler güzel yorumların için. Sevgiler :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALBİ İYİ OLANIN YOLU ZORDUR

SATRANÇ

UMUT MEVSİMİ