ANDRODEMIA SAFKANIN GÖZYAŞLARI
Güzel bir hafta sonundan herkese merhaba arkadaşlar. Asaf Ekin Yeşil tarafından kaleme alınan ''Androdemia Safka'nın Gözyaşları'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.
Andromeda Akademia bir diğer deyişle Androdemia, Krater Gölü ile Kara Orman'ın ortasında tüm heybetiyle yükselen Ulu Dağ'ın eteklerine kurulu bir yerdir. Özel güçlere sahip öğrencilere ev sahipliği yapar.
Talia, Şevki, Duru, Zafer, Müslüm ve Tomris'ten oluşan Toprak Takımı çömezler sınıfından kalfalar sınıfına geçmek için labirent imtihanını geçmek zorundadırlar. Bu sınav esnasında şekil değiştirme, telepati gibi özel yeteneklerini kullanırlar.
Bir gün, kadim güçlere dair gerçekler konusunda Bay Layemut ve Bayan Esrari tartışırlar. Bayan Esrari, Bay Layemut'u kimsenin bulamayacağı bir yerde sonsuz yalnızlığa gönderir. Zafer ve Talia bu olaya şahit olur. Bir yandan Andromeda Akademia'da olaylar bu yönde ilerlerken, diğer yandan şehir merkezinde Ece isimli on üç yaşında özel yetenekli bir çocuk vardır. Zihin okuyabilme yeteneğine sahiptir. Babasıyla ve kedisi Artemis'le yaşar. Annesini hiç tanımamıştır ve onun yaşadığına inanır.
Bir gün Ece'nin yeteneği keşfedildikten sonra o da Androdemia'ya davet edilir. Ece, burada içsel güçlerini ve çevresiyle olan bağlarını keşfeder, güzel dostluklar kurar. Kendisi ve ailesiyle ilgili gerçekleri öğrenir. Antik güçlerin kullanımını olanaklı hale getirmenin sırrıyla yüzleşir.
Kitabın anlatım dili sade ve akıcıdır. Fantastik macera türündeki kitap, müthiş bir hayal gücüyle kurgulanmıştır. Çocuklar arasındaki dayanışma ve gösterdikleri azim, kararlılık, cesaret inanılmaz etkileyici biçimde vurgulanmıştır. Genç okurlara kendi güçlerini keşfetmeleri konusunda ilham veren bir öyküdür.
Atari, meybuz, kokulu defter, cips kola kilit oyunu ve jeton ögeleri kitabın içerisine serpiştirilerek tatlı bir nostalji oluşturulmuştur. Kitabı genel itibariyle çok beğendim. Ancak özellikle bu nostaljik ögeler bende ayrı bir iz bıraktı. Keyifle okuduğum bu eserin devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:
''On üç yaşındayken herkes kendini özel zanneder ama sadece bazıları gerçekten öyledir.''
''Zaten bu dünyaya ait olmadığımı hep hissediyordum.''
Bol kitaplı günler, sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder