RAHATLAMA KİTABI
Güzel bir yaz akşamından herkese merhaba arkadaşlar. ''Gece Yarısı Kütüphanesi'' kitabının muhteşem yazarı Matt Haig'in kaleminden ''Rahatlama Kitabı'' isimli kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.
Kitap, bitki çayınızı yudumlayıp sayfalarda kendi gücünüzü ve var olmanın keyfini keşfedeceğiniz enfes bir eser. İsminden de anlaşıldığı üzere tam bir rahatlama kitabı. Günlük yaşamın keşmekeşinden uzakta olup, hayatın gereksiz hırslarından soyutlanıp, zengin olmak, başarılı olmak, iyi bir vücuda sahip olmak gibi amaçlardan uzaklaşıp kendiniz olmanız için yol gösteren bir kitap.
Hayatının bir döneminde intihara meyilli olmuş, depresyon, panik bozukluk, obsesif kompulsif, agorafobi gibi çeşitli hastalıklarla mücadele etmiş olan yazar, yaşadığı içsel dönüşüm ve aydınlanmayı kendi deneyimlerini paylaşarak hayat yolunda okura bir ışık olur. Göründüğü kişi ve hissettikleri arasındaki boşluğu konuşarak ve yazarak doldurabildiğinden bahseder. Günümüzde çok okunan yazarların başında gelmesi ise bu başarısının en güzel örneğidir.
Yazar, ''Gece Yarısı Kütüphanesi'' kitabında olduğu gibi bu kitabında da ne geçmişte ne gelecekte ne de sonsuzlukta tek bir şeyin bile farklı olmaması gerektiğinden, içinde bulunduğumuz anı sevmekten bahseder. Belki de amaç, olasılıklar içinde kaybolmak değil, gizemin kendisidir. Belki de yaşama dair her şeyi bilmemiz gerekmiyordur.
''Korku'' ve ''umut'' duyguları birbirini tamamlayan ve köklerinin belirsizlikte olduğu duygulardır. Sabit bir rahatlığa kavuşmak, belirsizlikle mümkündür. Tibetçedeki re-dok sözcüğü belirsizliğin en güzel ifadesidir.
Bizler sevgiyi hak ederek doğarız. Sevgi, hedeflerimize ulaştığımızda hak edilecek bir şey değildir. Kendimizi sevmek için sürekli gelişmek durumunda da değiliz. Bir şeyler yaptığımız, ürettiğimiz için değil, var olduğumuz için kendimizi sevmeliyiz.
Kendimiz olduğumuz için özür dilememeliyiz. Arkadaş bulmak için başka birine dönüşmemeliyiz. Çünkü yalnızlığın çaresi etrafımızı daha çok insanla doldurmak değil, kendimizi bilmektir. Değerimiz hiçbir şeye bağlı değildir. Kendimiz olduğumuz için değerliyiz ve bu kadarı yeterli.
Kitapta, filozofların sözlerine ve bakış açılarına yer verilerek okura felsefik tatlar sunulur. Rahatlatan şarkı listeleri, zihni rahatlatan kitap ve filmlere yer verilerek hayattan keyif almanın yolları gösterilir. Okurken çok keyif aldığım, inanılmaz huzur bulduğum, kendim olduğum için şükrettiğim müthiş bir kitaptı. Hayatın karmaşasından bir an olsun uzaklaşıp, varoluşun keyfini çıkarmak için tüm arkadaşlarıma bu güzel kitabı tavsiye ederim.
Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:
''Kenarı kırık bir fincan olmakta sorun yok. Bir hikayesi olan o fincanlardır.''
''Hayat; tırmanılacak bir merdiven, çözülecek bir bilmece, bulunacak bir anahtar, varılacak bir yer, halledilecek bir sorun değildir.''
''Yağmur buhara dönüştükten sonra yağmur olur, umut umutsuzluğa dönüştükten sonra yeniden umut olur.''
Bol kitaplı günler, sevgiyle...
Yorumlar
Yorum Gönder