KENDİNİ KEŞFETMEYE ZORLUKLARLA BAŞA ÇIKMAYA VAR MISIN?

 

          Güzel bir Ocak ayından herkese merhaba arkadaşlar. Deniz Bayramoğlu'nun Doğan Cüceloğlu ile söyleşisini kaleme alan ''Kendini Keşfetmeye Zorluklarla Başa Çıkmaya Var Mısın?'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

           Kitap bir söyleşi kitabı olduğu için bir konuşma havası içerisindedir ve okuru da bu konuşmanın içine çeker. Doğan Cüceloğlu, kendi hayatından ve gözlemlediklerinden yola çıkarak okura ışık tutar. ''Ben'' merkezli denetim odaklı korku kültürü ve ''biz'' merkezli gelişim odaklı değerler kültürüne sıkça değinerek tüm cevaplarını bu temeller üzerinde şekillendirir. Kişinin gözlemleyen bilincini aktif tutarak iç tanıklığını yani kendi özünü ve özdeğerlerini keşfetmesi gerektiğini vurgular. ''Biz'' bilinciyle hareket ederek ekip çalışmasının önemine değinir. Çünkü birey yaşamının anlamını ancak bir ekip içinde sorumluluk alarak bulur.

            Kişinin bir başkasının kriterlerine göre var olmamasının, kendi bilinciyle oluşturduğu ölçütlere göre eyleme geçen biri olmasının gerekliliğini savunur. Kişi, başkasının kriterlerine göre yaşadığında kendi hayatını değil başkasının hayatını yaşamış olur. Hayatın anlamı kişinin kendisini keşfetmesindedir. Bu da ancak kendi bilinciyle mümkündür. Kişi kendi özünü ne kadar erken fark ederse o kadar yaşıyor demektir.

            Kitapta üzerinde durulan bir diğer konu da kişinin niyetinin saflığının önemidir. Kişi niyetinin saflığını bilirse gözlemleyen bilinci gelişir. Niyetinin saflığını yaşamında bulamazsa öfkelenir, kederlenir ve sıkılır.

           Kişinin meslek seçiminde izlemesi gereken yollardan bahsedilir. Bu konuya psikolojik, sosyal  ve toplumsal bakış açısıyla yaklaşılır. Sosyal kimlik kazanmada insan ilişkilerinden, iletişimin öneminden bahsedilir. Başkalarıyla sohbet edebilmek için kişinin öncelikle kendisiyle sohbet etmesini bilmesi gerektiği vurgulanır. Mentorluk ve meditasyonun katkısından söz edilir. Mutluluğun nelerle ilgisi olduğu madde madde sıralanarak açıklamalar yapılır. Kitabın son bölümünde ''Neleri okumalı, dinlemeli ve seyretmeliyiz?'' başlığıyla güçlü ve etkili tavsiyeler verilir. 

          83 yıllık ömrüne güçlü bir karakter ve başarılı bir meslek hayatı sığdırmış olan Doğan Cüceloğlu'nun tüm insanlığa farkındalık kazandırmak adına böylesine nahif, insancıl duygularla, harika önerilerle çıkardığı bu kitabı okurken insana dair tüm hisleri yaşadım. Başucu kitabım diyebileceğim, kendime değer kattığım, kendimi keşfetmeme yardımcı olan, rehber niteliğinde bir kitapla yolculuk yaptım. İyi ki okudum dedim ve sizlere de bu enfes kitabı tavsiye ederim.

         Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

        ''Aslında özünden koparılmamış insanların içten gelen doğal bir ihtiyacıdır okumak.''

        ''Yaşama katkıda bulunma fırsatı her yerde ve her zaman var. Kendi özüyle sağlıklı ilişki kurabilen herkes bu katkıyı sunar.''

         Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALBİ İYİ OLANIN YOLU ZORDUR

SATRANÇ

UMUT MEVSİMİ