SPUTNİK SEVGİLİM

 

          Şubat ayının son günlerinden herkese merhaba arkadaşlar. Japon edebiyatının muhteşem yazarı Haruki Murakami'nin kaleminden ''Sputnik Sevgilim'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

           Sumire 3 yaşındayken annesini kaybetmişti. 6 yaşına geldiğinde babası başka bir kadınla evlenmişti. İki yıl sonra da bir erkek kardeşi oldu. Kanagava eyaletinde bir devlet lisesinden mezun olduktan sonra Tokyo'daki küçük bir özel üniversitenin edebiyat-sanat bölümüne girdi. Okulun monoton ve ruhsuz hali nedeniyle üçüncü sınıfa geçmeyi beklemeden üniversiteden ayrıldı. 22 yaşının baharında, hayatında ilk kez aşık oldu. Üniversiteyi bırakalı iki yıldan biraz fazla olmuştu. Myu ile kuzininin düğününde tanıştı. Aşık olduğu Myu, kendisinden 17 yaş büyüktü, evliydi ve o da bir kadındı.

          Kitabı anlatan kişi, Sumire'nin üniversiteden arkadaşı Bay K.'dır. Sumire'ye aşıktır. İlkokul öğretmenidir. Sumire, Bay K.'yı en iyi arkadaşı olarak bilmektedir. İkisinin de ortak yönü kitapları çok sevmeleridir. Sumire, yazar olabilmek için var gücüyle çalışmaktadır.

         Bir gün Sumire, aşık olduğu Myu'dan bir iş teklifi alır. Myu bir şirket sahibidir ve Sumire'den onun asistanı olmasını ister. Sumire bu teklifi kabul eder ve çalışmaya başlar. İşinde oldukça başarılı olur. Ancak bir gün hem iş seyahati hem de tatil amaçlı gittikleri küçük bir Yunan adasında Sumire kaybolur, yazarın deyimiyle adeta duman olur.

         Kitap edebi yönden güçlü, betimlemeleri yerinde, akıcıdır. Japonya'dan Yunan adasına varan üç kişilik bir aşkın hikayesini anlatır. Gerçek dünya ve gerçek olmayan dünya arasındaki yolculuğu ele alır. Aşkın kendisinin bir yolculuk olduğunu anlatan, bunu varoluşçu bir tiyatro gibi okura sunan bir hikayedir. Çok fazla metafor içerir. Her karakterin göze çarpan özelliği kendi içlerinde yalnız olmalarıdır.

         Japon edebiyatının usta yazarı Haruki Murakami, kendi özgün tarzını korkusuzca yansıtan bir yazardır. Eserlerinde müziğe ilgisi olduğu açıkça görülür. Bu eserinde de müziğe dair yazdıkları ön plandadır. Merak uyandıran, şaşırtan, gizemli bir kitap olmakla birlikte sonu okura bırakılmıştır. Tavsiye edebileceğim şahane bir kitaptır. 

         Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

         ''Kitaplardaki dünyanın etrafımdaki yaşamdan daha canlı olduğunu hissediyordum.''

         ''Bu dünyada sınırsız bir tutku duyduğum şeyler sadece kitaplar ve müzikti.''

         Bol kitaplı günler, sevgiyle...