BİR DÜNYA KURDUM KİTAPLARDAN

             Güzel bir ilkbahar ayından herkese merhaba arkadaşlar. Lewis Carroll tarafından kaleme alınan ''Alice Harikalar Diyarında'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.             Lewis Carroll, 1800'lü yıllarda yaşamış bir yazar ve matematikçidir. On bir çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Babası bir din adamıdır. Bu yüzden çocukluk hatıralarını bir papaz evinde ve bu evin geniş bahçesinde geçirmiştir. Bu bahçe, yazara hayal gücünün sınırlarının ötesine geçmesi için bir fırsat tanımıştır. Çocukluk döneminde şiirler ve öyküler yazmaya başlamıştır. Matematik ve klasik edebiyat dallarında çok başarılı bir öğrenci olmuştur.              Kitap, yazıldığı tarihten bu yana yüz elli yılı aşkın süre boyunca edebiyatın eşsiz eserlerinden biri olmuştur. ''Küçük Prens'' kitabı gibi bu kitap da hem çocuk hem yetişkin edebiyatında önemli bir yere sahiptir. H...

         Güzel bir bahar ayından herkese merhaba arkadaşlar. En sevdiğim yazarlardan biri olan Matt Haig'in kaleminden ''İnsanlar'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.         Profesör Andrew Martin, Cambridge Üniversitesi'nde bir matematik profesörüdür. Isobel isimli bir karısı ve Gulliver isimli bir oğlu vardır. Üzerinde yıllarca çalıştığı, asal sayılarla ilgili bir hipotez olan Riemann hipotezinin ispatını yapar. Ve bu ispatı yaptığı gün farklı gezegenden varlıklar tarafından kaçırılır ve öldürülür. Sonrasında Andrew Martin'in kılığına girmiş Vonnadorya gezegeninden gelen uzaylı, Corpus Christi Koleji'nin bahçesinde çıplak halde bulunur. Bu uzaylı, Andrew Martin'in ispatını yaptığı matematik hipotezinden bahsettiği herkesi öldürmek ve bu ispatı yok etmek için dünyaya gönderilmiştir.         Andrew Martin kılığındaki uzaylı önce tutuklanır, sonrasında bir kliniğe yatırılır. Tedavi olduğu anlaşılınca evine ...

           İlkbahar mevsiminin ilk günlerinden herkese merhaba arkadaşlar. Alex Michaelides'in kaleminden ''Sessiz Hasta'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.           Alicia Berenson kocasını öldürdüğünde otuz üç yaşındaydı. Yedi yıllık evliydiler. Alicia ressam, Gabriel moda fotoğrafçısıydı. Komşuları Barbie Hellman, Berenson'ların evinden silah sesi duydu ve polise haber verdi. Polis geldiğinde, Alicia yüzünde korku ifadesiyle donakalmıştı. Kocası Gabriel, el ve ayak bilekleri bağlanmış ve sandalyeye oturtulmuş vaziyette hareketsizdi. Gabriel ölmüştü.           Alicia tutuklandığında suçunu ne kabul ne de inkar etti. O günden sonra bir daha hiç konuşmadı. Duruşma öncesinde ev hapsine alındığında yalnızca resim yaptı. Resim bir oto portreydi. Resmin üzerinde ALKESTİS yazıyordu.             Alicia'nın akıl sağlığıyla ilgili birtakım problemleri olduğu gerekçesiy...