KARA KEŞİŞ

 

            Güzel bir Nisan ayından herkese merhaba arkadaşlar. Rus edebiyatının muhteşem yazarı Anton Çehov'un kaleminden ''Kara Keşiş'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

             Başkarakter Andrey Vasiliç Kovrin bir felsefe doktorudur. Bir gün manevi babası olarak gördüğü Yegor Semyoviç'in kızı Tanya Pesotskaya'dan bir davet mektubu alır. Kovrin önce kendi köyüne, aile mülkü Kovrinkaya'ya gider, burada tek başına üç hafta geçirir. Ardından onu büyüten eski vasisi, bitki yetiştiricisi Pesotski'nin evine gider.

              Efsaneleşmiş, bin yıllık ''Kara Keşiş'' hikayesini Tanya'ya anlatır. Bin yıllık süre dolmak üzeredir ve efsane doğruysa kara keşişi çok yakın zamanda göreceklerini düşünür. Aynı gün içerisinde kapkara giyinmiş, kır saçlı kara keşiş belirir. Fakat bu keşişi gören yalnızca Kovrin'dir. Onunla sohbet eder, hayatın anlamını, amacını sorgular. Keşiş, Kovrin'i bir dahi, Tanrı'nın seçilmiş kullarından biri olduğuna inandırır. Oysaki Kovrin görkemlilik kuruntusuna kapılan vasat bir bilim insanıdır. Zaman içerisinde Kovrin, kara keşişin bir halüsinasyon olduğunu anlar. Tedavi olur. Fakat eskisi gibi zinde, neşeli ve mutlu hissetmez. Yaşamak sıkıcı bir hal alır. Tanya ve Yegor ile ilişkileri bozulur.

         Anton Çehov 1890'lı yıllarda rüyasında tarlaların üzerinde uçan bir kara keşiş görmüş ve uyandığında onun hakkında yazmaya karar vermişti. Delilik ve dahilik arasındaki olası ilişkiye dikkat çeken bu öykü Çehov'un kendi korkularının alegorisi olarak değerlendirilmiştir. Çehov, hekimlik yaptığı yıllarda Rusya'da pek çok megalomani vakası görmüş ve bu vakalardan etkilenerek bunları bir kurguya dönüştürmüştü.

         Kısacık bir öykü kitabı olan kitap, akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. Çiftçilik hayatına dair esintiler içerir. Karakterlerin psikolojik çözümlemeleri son derece başarılıdır. Aklını yitiren bir felsefe doktorunu bekleyen hazin sonu kaleme alır. Okunması gereken bir Rus klasiğidir. Kesinlikle tüm arkadaşlarıma tavsiye ederim.

        Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

        ''İnsanın akli ve ahlaki gelişimi ne kadar yüksekse, ne kadar özgürse, hayat ona o kadar keyif verir.''

        Bol kitaplı günler, sevgiyle...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALBİ İYİ OLANIN YOLU ZORDUR

SATRANÇ

UMUT MEVSİMİ