VİŞNE BAHÇESİ

 

          Güzel bir Nisan gününden herkese merhaba arkadaşlar. Anton Çehov'un kaleminden ''Vişne Bahçesi'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.

           Kitap bir tiyatro eseridir. Birçok başkarakter ve yan karakterlerden oluşur. Başkarakterlerden Ranevskaya'nın kızı Anna on yedi yaşındadır. Altı yıl önce babasını kaybeder. Babasının ölümünden bir ay sonra da kardeşi Grişa ırmakta boğularak ölür. Bunun üzerine Anna ve annesi Ranevskaya çiftlikten ayrılıp Paris'e giderler. Beş yıl sonra çiftliğe geri döndüklerinde borçlarının karşılığında vişne bahçesini satışa çıkarırlar. Çiftlik sahiplerinin çocukluk anılarıyla birlikte, vişne bahçeleri de geçmişte kalmıştır artık.

           Kitap 19. yüzyıl Rusya'sını anlatır. O dönemde toprak köleliği kaldırılmış, burjuvazi yükselişe geçmiştir. ''Vişne Bahçesi'' ülkede değişen toplumsal düzenin gerçekliğiyle yüzleşemeyen aristokrat bir ailenin dokunaklı portresidir.

           1904 yılında Moskova Sanat Tiyatrosu'nda Stanislavski tarafından sahneye konan eser ''trajedi'' olarak işlenmiştir. Fakat Anton Çehov eserini ''komedi'' olarak vurgulamıştır. 

            Kitabın dili Anton Çehov'un anlatımıyla yalın, doğal ve akıcıdır. Kurgusuyla içinde bulunduğu dönemi anlattığı için ilgi çekicidir. Rus edebiyatının okunması gereken bir eseridir. Kesinlikle tavsiye ederim.

           Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:

          ''Ah çocukluğum benim, o lekesiz yıllar! Bu odada uyur, buradan bahçeye bakardım, her sabah mutluluk da uyanırdı benimle.''

          ''Ah bağrımdaki taşı, omzumdaki yükü atabilseydim, unutabilseydim geçmişi!''

          ''Sonbahar akşamlarında okuyacağız, çok kitap okuyacağız; önümüzde yeni, olağanüstü güzellikte bir dünya açılacak...''

          ''Yaşam geçip gitti, hiç yaşamamışım gibi.''

          Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

KALBİ İYİ OLANIN YOLU ZORDUR

SATRANÇ

UMUT MEVSİMİ