HAYATIM
Güzel bir hafta sonundan herkese merhaba arkadaşlar. Rus edebiyatının önemli yazarlarından Anton Çehov'un kaleminden ''Hayatım'' kitabının yorumlarını paylaşacağım bugün sizlerle.
Kitabın başkarakteri Misail Poloznev, babası ve kız kardeşiyle birlikte Bolşaya Dvoryanskaya Caddesi'nde yaşıyordu. Soylu bir aileden gelmekteydi. Misail'in dedesi şair, amcası pedagog ve babası mimardı. Babası ailesinin soylu bir aile olduğunu Misail ile konuşmalarında her fırsatta dile getirirdi.
Amatör tiyatro oyunlarının, konserlerin, hayır amacıyla sergilenen canlı tablolarının hayranları arasında şehirde ilk sırayı alan ve masrafları karşılayan Ajoginler zengin toprak sahibi bir aileydi. Misail zaman zaman Ajoginler'in yanına gider, dekorları çizer, rolleri temize geçirir, sufle verir ve makyaj yapardı. Belirgin bir işi ve sosyal statüsü olmadığı için provalar sırasında herkesten uzak dururdu.
Misail türlü işlerde çalışmış fakat her birinden kısa sürede ayrılmıştı. İşsiz oluşu babasıyla sürekli olarak tartışmasına ve evde bir fazlalık olarak görülmesine sebep oluyordu. Kız kardeşinin arkadaşı Anyuta Blagova bir gün Misail'i demiryollarında işe alacağını söylemişti. Fakat Misail burada da tutunamamıştı. Şehirde ''Redka'' olarak çağrılan elli yaşlarında bir badanacı olan Andrey İvanov'un yanında çırak olarak çalışmak istiyordu. Misail'e göre evrensel ve mecburi yükümlülük adı altında insanlar arası eşitsizliği ortadan kaldırabilecek bedensel emekten daha iyi bir vasıta yoktu. Sermayenin ve eğitimin sağladığı ayrıcalıkları reddederek, rızkını bedensel emek sarf ederek çıkarmaya karar vermişti.
Bir boya işçisi olarak hayatını kazanan Misail, üst tabakadan gelen Maria Viktorovna ile evlenip bir köye yerleşmişti. Birbirlerine olan aşkları zamanla çatışmaya dönüşmüştü. Misail'in evliliğindeki karmaşa Maria'nın özgürlük duygusunun ağır basmasıyla içinden çıkılamaz hale gelmişti. Bunların dışında Misail bir işçi olarak toplumsal gerilimle de karşı karşıya kalmıştı.
Kitap, soylu sınıftan gelmiş olmasına rağmen hayatının geri kalanına bir işçi olarak devam etmeyi tercih eden, emeğin gücüne inanan genç bir adamın hikayesini ele alır. Anton Çehov kendi hayatından da izler taşıyan bu eserinde Rus toplumunun bütün sınıflarının yozlaşmasına dair sert bir eleştiride bulunur. Çehov'un ustalıkla kaleme aldığı bu muhteşem eseri tüm arkadaşlarıma tavsiye ederim.
Altını çizdiğim satırları sizlerle paylaşmak isterim:
''Gökyüzüne bak! Yıldızların en küçükleri bile birer dünyadır! İnsanoğlu evrenle kıyaslanınca nasıl da bir hiç kalıyor!''
''Sanat insanı kanatlandırır, uzaklara, çok uzaklara götürür!''
Bol kitaplı günler, sevgiyle...

Yorumlar
Yorum Gönder